• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
Hava Durumu
Takvim
Mirliva Yiğit
yigit1016@outlook.com
Balıklar Sınır Dinlemez Gülüm
22/09/2019

 İnsanın kan bağıyla veya kan bağı olmaksızın bir kardeşinin olması çok güzeldir. Ama öyle durumlar olur ki insan bu kardeşiyle kavgalı bir duruma düşebilir. İşte böylesi bir durum çok berbattır. Biz Türk halkının da kavgalı olduğu bir kardeşi vardır: Yunan halkı.

 

Aslında, kavgalı olan hep devletlerimiz, hükümetlerimiz oldu ama onların saçma sapan kararları bizlere etki etti. Kimimiz haklı olarak mücadele ettik böyle durumlarda ve kayıplarımız oldu ve bu durum giderek düşmanlığa evrildi. Maalesef halklarımız bir cehennem ateşine sürüklenmeye başladı. Tamamen bu ateşe düşmedik ve düşmüyoruz çünkü her iki tarafta da birbirine düşmanlık beslemeyen, sevgi ve barış dolu insanlar var. Bu durum bizi yok olmaktan kurtarıyor ama yine her iki tarafta da psikolojik olarak rahatsız ırkçı tayfalar var ve bu durum da bizi yok olmaya, cehenneme girmeye zorluyor.

 

Biraz hayal kursak halklarımız için kötü mü olur? Ya da hiç hayal kurmaya gerek yok 1800'lü yıllara ve 1900'lerin başına baksak yeterli. Ege'deki Helen ile Mehmet'in, Karadeniz'deki Fatma ile Vasili'nin aşkına baksak yeterli. Ne güzeldi eskiden, sadece aramızda bir dağ vardı. O dağı aşınca Türkler Rum köyüne, Rumlar Türk köyüne varabiliyordu. Biz Ramazan ve Kurban bayramlarımızda kestiğimiz etlerden Rum kardeşlerimize verirdik, evlerimizde ağırlardık; Rumlar Noel ve Paskalya bayramlarında bizlere hediyeler verir ve evlerinde ağırlardı. Şimdiyse aramızda denizler, kanlar, kinler var. Değer miydi? Hangi vicdan ve sevgi sahibi istemez ki, haç ile hilal yan yana olsun? Cami ile Kilise yakın olsaydı, yeniden bayramlarımızda birbirimize hediyeler verseydik, imamlarımız ile papazlarımız bir sokağın başında tavla oynasaydı güzel olmaz mıydı? (Gerçi, daha cemevlerini bile kabul etmeyen büyük bir topluluk var. Ben neyden bahsediyorum. Hey Allah'ım...) Bir Yunan dostun olacaktı, denize bakıp birlikte diyecektiniz ki:" Ey deniz kardeşim, baksana bize! Sen nasıl balıklar ve kuşlar ile dost isen biz de dost olduk işte! Ey toprak kardeşim, artık Andreas ile Mert'in, Despina ile İrem'in kanları sana akmayacak, içemeyeceksin bizim kanlarımızı! Bundan sonra yalnızca bereketli yağmur suyunu içecek ve rengarenk çiçekler çıkaracaksın yüreğinden." 

 

İşte böyle der yüreğim, böyle bir hayal kurar. Belki hiçbir zaman gerçekleşmeyecektir bu hayal. Belki Mert Andreas ile, İrem Despina ile hiç buluşamayacak. Belki deniz bize yine gülecek alaycı bir kahkaha ile ve toprak yine kanımızı içip yüreğinden dikenler çıkaracak. Ama olsun, böyle hayal kuran Rum kardeşlerim ile ruhum birleşecektir benim. Gökyüzünde kuracağız kardeşlik yurdunu. Orada kanlı topraklar ve sınırlar ile ayrılmış denizler olmayacak...



370 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Mistisizm Felsefesi - 25/11/2019
Mistisizm Felsefesi - Mirliva Yiğit
Hanginiz Eftim? - 11/10/2018
Hanginiz Eftim? - Mirliva Yiğit
Vatansız Sol Mu? O Da Ne? - 17/09/2018
Mirliva Yiğit - Vatansız Sol Mu? O Da Ne?