• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
Hava Durumu
Takvim
Devrim Tankut
kamywnwa@gmail.com
SİYASAL İSLAMCILAR TUTARSIZ MI GELİŞİMCİ Mİ?
12/12/2020



      Yazının başlığında özellikle “Siyasasal İslam” ifadesini kullanmadığımı belirtmek isterim. Bir fikre ne kadar karşı olursanız olun; o fikrin kurucuları yahut ideolojistleri, o fikri büyük oranda bir tutarlılığa kavuşturmuştur. Burada tutarlılıkla “doğruluk” arasındaki ayrımı iyi gözetmek zorundayız. Zira en büyük yanlış veya yanılgılar, tutarlı görülen akımların birer sonucudurlar. Dolayısıyla bu yazıda siyasal islam fikrinden çok siyasal islamcı kesimin tutarlılığını ve davranışlarını sorgulayacağız.

Ülkemizin yaklaşık yüzde kırklık kesimi bu akıma kapılmış durumda. Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman, Yıkılış Abdulhamit derken, reis ile tekrar şahlanan ekonomiye can katmakta. Peki siyasal islamcıların çelişkileri nerede? Mehmet Akif’e övgüler düzerken, onun hicivlerinin hedef tahtası olan Abdulhamit’e hayranlık duymaları olabilir mesela. Ya da günümüzün ifadesiyle, “modern anlamda batıcı” olarak tanımlanabilecek Fatih Sultan Mehmed gibi birine duydukları ecdad hayranlığı örnek verilebilir. Peki kadir mısıroğlu adındaki zad neden fesiyle dolaşıyordu? Osmanlı’nın muhafazakar cenahınca “Gavur Padişah”ın fesi çok da ılımlı karşılanmamıştı. Bu ve bunun gibi örnekler çoğaltılabilir.

Tarih boyunca büyük işler, büyük fikirler ve atılımlar büyük çoğunlukla muhafazakar kafalardan çıkmamıştır. "Muhafazakârlık, tabiatı icabı, hâlihazırdaki hareket istikametimize bir alternatif sunmaz. Mevcut trendlere direnerek arzu edilmeyen gelişmeleri yavaşlatmakta başarılı olabilir, fakat, bir başka istikamet göstermediğinden, bu trendlerin devam etmesini engelleyemez. Bu sebepten, kendisinin seçmediği bir yol boyunca sürüklenmek her zaman muhafazakârlığın kaderi olmuştur."  Burada Friedrich August von Hayek çok çarpıcı bir tespit yapıyor. Yenilik, yenileşme, gelişim gibi kavramlar her daim muhafazakar yüreklere endişe tohumları eker.  Bu durum doğru yada yanlış, bir tutarsızlık içermiyor. Ama belki de bu sürüklenişe maruz kalan kitleler yaptıkları ve düşündükleriyle tutarsızlık yoluna girebiliyor. Bunun sebebi ise siyasal islamcı fikrin, kitlelerin duygularını kullanma, duyguları üzerinden yükselme alışkanlığıdır. Nitekim duygular, halk kitlelerini yönlendirmede ve harekete geçirmede çok güçlü bir etkidir. İnsan bir şeyi duygusuyla tutuyorsa, onun için ölümü bile göze alabilir. Peki duygunun gücü mantığı ezmeye başlarsa? Duygu baskın geldiğinde mantığın çok da bir hükmü kalmıyor maalesef. Belki de bu fikrin otoriteleri mantık yolunu seçselerdi önümüzde çok farklı bir manzara olurdu. Ya da “Siyasal İslam” dediğimiz fikrin, duyguyu öne koymadan anlatılması mümkün değildi…

Bu yazıyı okuyan bazı büyüklerim, her gün tutarsızlıkların gözümüze sokulduğu sosyal medyadan bihaber olduğumu düşünebilirler. Zira maalesef bazen “Ağam eğlenir benimle!” moduna doğru yaklaştığımız oluyor. Burada naçizane daha genel bir çerçeve çizilmeye çalışıldı. İleride diğer fikirleri de doğruları ve yanlışlarıyla ele almaya çalışacağım.

 

-Devrim Tankut


1463 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

Doğruluk, İyilik ve Kötülük - 25/10/2020
Doğruluk, İyilik ve Kötülük - Devrim Tankut
Hangi Kürtler? Hangi Sorunlar? - 05/09/2019
Hangi Kürtler? Hangi Sorunlar? - Devrim Tankut
Neden Bu Kadar Önemli? - 30/03/2019
Neden Bu Kadar Önemli? - Devrim TANKUT
Düzen ve Sonuçları - 08/02/2019
Düzen ve Sonuçları - Devrim Tankut
Sabiha Görkey - 11/12/2018
Sabiha Görkey - Devrim Tankut
Solun Sancıları - 11/12/2018
Solun Sancıları - Devrim Tankut
Ulusal Solun Hengamesi - 29/09/2018
Devrim Tankut Ulusal Solun Hengamesi